Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Büyükyörük'lerin ilk bilinen atası Yörük Mustafa efendidir. Bu şahıs hakındaki bilgi kaynağım, en küçük oğlu, dedemin amcası müteveffa Hacı Hafız Hüsnü Büyükyörük'tür. Daha öncesine ait bilgiye göçebe hayat nedeniyle ulaşılamayacağını söylerdi. Ayrıca soykütüğü gibi bir çalışmaya da hiçbir zaman sıcak bakmadı. Biz Osmanlıyız, Muhammet ümmetiyiz. Sen babanı bil yeter. Şecere atlarda aranır derdi. Benim ısrarla sormama rağmen daha eskiye ait bilgiye ulaşmam mümkün olmadı. Kesin olan 5 erkek 1 kız olmak üzere toplam 6(altı) çocuğu olduğu ve çocuklarının Burdur'da yerleştikleridir. Ancak Antalya Elmacık köyünde kalan yakın akrabalarının olduğu da bilinmektedir.
Çocuklarının adları ; Hacı Sadık, Hasan, Hamdi, Hilmi, Hüsnü, Zehra
İlk Büyükyörük soyadını alanlar da bunlardır. (Hasan,Hamdi, Hilmi arasındaki büyüklük sırası bilinmemektedir.)
Yörük geleneğine ait edinilen bir bilgi de şudur; ailenin en büyük erkek çocuğu ilk erkek evladına babasının adını koyarmış. Hacı Sadık da bu geleneğe uygun olarak ilk oğluna Mustafa adını koymuş. İsim akışını izlersek Yörük Mustafa efendinin baba adının Sadık olma ihtimali yüksektir. Ancak buna ait herhangi bir bilgi ve kayıt yoktur.
Mustafa efendi zamanında göçebe hayatın yarı yerleşik olarak halen devam ettiğini bu nedenle mezarının Burdur'da olmadığı (Muhtemelen Beyşehir/Konya ile Şarki Karaağaç/Isparta taraflarında bir yerde olduğu olduğu -Kendisi küçükken babasının Yazın yaylada öldüğü, ifadesinden-) anlaşılmaktadır. Ayrıca Mustafa efendinin Toroslarda göçer hayat yaşayan sarıkeçililer oymağından olduğu Yeni Osmanlılar oymağıyla yakın akrabalık ilişkilerinin olduğu anlattığı hikayelerden vardığım sonuçlardır.
Yörük Mustafa efendinin ölümü üzerine oğullarının daha önceden kışlak olarak kullandıkları Burdur'daki evlerine yerleşerek yeni bir hayata başladıkları anlaşılmaktadır. Ancak onların tüm yaşam kaynağını oluşturan deve ve keçi sürülerini tasfiye etmedikleri, önceleri bunlardan elde ettikleri ürünlerle geçimlerini sağladıkları, sonraları toplumsal hayatta aldıkları görevlere bağlı olarak hayvancılıktan, tarım ve zanaat faaliyetlerine iştirak ettikleri, son deveyi 1930 -40 lı yıllarda kestikleri aile büyüklerinin aralarında geçen anlatımlardan elde edilen bilgilerdir.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 95 ziyaretçi (110 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|