BUKET VE MAGNETİZMA
  Önsöz
 




MIKNATISIN SIRRI

Tekerleğin icadı ile hayatının kolaylaştığını gören insanoğlu, bu kolaylığa yenilerini ekleyebilmek için temel iki konuda düşüncelerini yoğunlaştırmıştır. Bunlardan birincisi yapılan tekeri devamlı surette çevirecek yol ve yöntemleri ortaya koymak, ikincisi ise herhangi bir metalden altın elde edebilmektir. Alşimistlerin ortaçağ boyunca ilkel yöntemlerle yaptıkları çalışmalar sonuç vermemiştir, ama kimya biliminin bugün geldiği nokta bellidir. Alşimistlerin ortaçağdaki rüyalarının bugün teorik olarak mümkün olduğu ispatlanmıştır.

Manyetik alandan istifade ile devamlı bir hareketi oluşturmak fikri, asırlardan beri insanları hep meşgul etmiştir. Bu alanda uğraşanlar; çok değişik buluşlar yapmalarına rağmen bu amaca ulaşamamışlardır. Elektriğin keşfi, manyetik alanın elektrikle ilişkilendirilmesi motorun ve dinamonun insan hayatına girmesiyle bir ölçüde ihtiyaçlar karşılanmış, elektrik ve enerji hesaplamalarıyla manyetik mekanik döner sistemlerin olamayacağı sonucuna varılmış ve XIX ncu yüzyıldan itibaren adeta bu alan terk edilmiştir. XX yy. sonları ile XXI nci yy. başlarında dünyada duyulan enerji ihtiyacı bir kısım dikkatleri mıknatısa çevirse de ortaya konan olmazlık ilkesi bilim çevrelerinin buna duyarsız kalmasına sebep olmuş, yapılacak çalışmalar amatör ellere kalmıştır.

Bilim şüphe etmek demektir. Bilimsel kurallar günümüze mahsustur. Gelişen bilim ve teknoloji her gün yeni kavram ve kurallar ortaya koymakta ve eskiyen bilgileri revize etmektedir. Ağaç parçalarının suda yüzdüğünü gören insanoğlu ilk kayığı ve deniz ulaşım araçlarını ahşaptan yapmıştır. Demir suda battığı için demirden bir kayık yapma fikri uzun zamanlar imkânsız gelmiştir. Ne zaman ki suyun kaldırma kuvvetine ait prensipler ortaya konup, demir bir kabın yüzebileceği ispatlanınca, demir kayık hayali de gerçekleşmiştir. Bugün en büyük deniz araçları demirden yapılmaktadır. Daha dün atomu parçalanamayan en küçük madde olarak tarif eden bilim, bugün atom altı parçacıklarından bahsederek Cern’de proton çarpıştırmaktadır. Bilimsel şüphecilik olmasaydı bunlar yapılabilir miydi? Galileo  “Dünya yuvarlak”  dediğinde o günün bilim çevrelerinin gösterdiği tepkiyi manyetik döner sistemlere karşı bugünün bilim çevrelerinin göstermesi maalesef bilim taassubundan öte bir şey değildir.

Bir şeyin olurluğu veya olmazlığının ispatı tatbikata dayalı olmalıdır. Üzerinde emek vermeden deney yapmadan masa başında birtakım hesaplarla hüküm verenlerin yaptıkları ahkam kesmekten öte bir şey sayılmaz. Çünkü binanın bir penceresinden görülen manzara diğer pencerelerden görülenle aynı değildir. XVI ve XVII nci yüzyıllarda o günün imkân ve bilgileri dâhilinde mıknatısı araştıranlar belki daimi hareketi bulamadılar ama elektriği elde ederek insanlığa büyük bir hizmet sundular. Elbette günümüz imkânları XVII nci yüzyıl imkânları değildir. Bugünkü imkânlarla mıknatıs üzerine yapılacak araştırmaların insanları getireceği nokta elbette farklı olabilir. Hiçbir şey elde edilmese de denenen yöntem ve materyal açısından sonuç bilimsellik arz eder.

Düşünce ve fikirler bir mesleğe veya titre bağlanamaz. Bağlansaydı bugün mıknatıs konusunda İngiltere kraliyet doktoru. Gilbert’ten kimsenin bahsetmemesi gerekirdi. Ayrıca Tales’ten Maxwel’e mıknatısın tarihi sürecini incelemek, Einstein ve Gauss yasalarını öğrenmek kimsenin tekelinde değildir. Özellikle bilimsel konularda herkesin bir fikre veya mesleğe sahip olması onun aşağılanmasına veya yargılanmasına sebep olamaz. Kanaatimce mıknatısın sırrı bitmemiştir. Bu sırrı ancak onunla hemhal olan ve yeterli bilimsel birikime sahip aydın insanlar çözebilecektir.  Bunun yolu da; manyetik alan, (bakır ve demir başta olmak üzere) ve metaller üzerinde yapılacak, deney ve hassas gözlemlerdir.

 


İlhan BÜYÜKYÖRÜK
13.12.2012 / Gemlik





 
 
  Bugün 13 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol