BUKET VE MAGNETİZMA
  Mıknatıslık ve Manyetizma Üzerine Düşüncelerim
 

MAGNETÖR -Magnet Motor (İCADI ÇOK MU UZAK)



Mıknatıs : Manyetik alan üreten nesne veya malzemedir. Demir, (Fe, Atom no 26 Atom ağırlığı 55,845(2) g/mol) Kobalt, (Co, Atom no 27 Atom ağırlığı 58.933195(5) g/mol) Nikel, (Ni, Atom no 28, Atom ağırlığı 58.6934 g/mol) ile Gadolinyum (Gd, Atom no 64,Atom ağırlığı 157,25 g/mol), Neodimyum (Nd, atom no 60, atom ağırlığı 144,3) ve Samaryum,(Sm, Atom no 62 Atom ağırlığı 150.36(3) g/mol) alaşımları bazı metalleri çeker, bakır ve alüminyum gibi bazı metallere ve metal olmayan malzemelere etki etmez.
Mıknatıslık etkisi, malzemelerde iki karşılıklı uçta toplanır. Bu iki uca mıknatısın kuzey ve güney kutbu ismi verilir. İki mıknatısın aynı kutupları birbirini iterken, zıt kutupları birbirini çeker. . Bu itme ya da çekme kuvveti, mıknatısların kutup şiddetleri ile doğru, aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.

Doğal manyetik maddelerin mıknatıslık etkisinin çok uzun süreli olduğu bilinmektedir Mıknatıs tabiatta mıknatıs taşı olarak bulunabildiği gibi,  ferromanyetik özelliğe sahip metallere keskin vuruş, ısıtma ve sürterek sabit mıknatıs haline getirmek de mümkündür. Bu işlemler incelendiğinde vurma ile hareket enerjisi, ısıtma ile ısı enerjisi, sürtme ile ısı ve hareket enerjisi harcarız bunun karşılığında manyetik bir alan elde ederiz.

Sabit mıknatıslar bir tarafa bırakılırsa elektrik mıknatısları da hayatımızda oldukça çok kullanılan araçlardandır. Elektro mıknatıs elde edebilmek için basit tarifiyle bakır bobin ve demir çubuğa ihtiyaç vardır. Bobin içine demir çubuğu yerleştirip, bakır tellere iki uçtan doğru akım -elektrik- verdiğimizde, bu enerji bize manyetik alan olarak geri döner.

Manyetik alan potansiyel enerji, manyetik alan oluşturmak için kullandığımız, ısı, hareket ve elektrik enerjileri ise kinetik enerji olarak tanımlanmaktadır. Buraya kadar bahsedilen olaylar enerjinin korunumu prensibi ile enerjilerin birbirine dönüşebilme yasalarına uygundur.

Yüksek bir dağda oluşmuş göletin yüksek bir potansiyel enerjiye sahip olduğu muhakkaktır. Bu potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürebilmek için suyun akışkanlığından yararlanıp, kanal açarak akarsu haline getirmek veya sifonlama yaparak daha aşağılarda kullanılabilir yüksek basınç elde etmek mümkündür. Böylece oradaki potansiyel enerjiyi, kinetik enerji olarak kullanabiliriz. Önemli olan potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye çevirmek için, uygun yöntemi bulmak ve kullanmaktır.

Gerek sabit gerekse elektro mıknatısların yukarıda anlatılan oluşumlarında, yüksek miktarda kinetik enerji (hareket, ısı, elektrik) kullanıldığı görülmektedir. Enerjinin korunumu prensibinden hareketle, manyetik alanın özel konumlu yüksek bir enerji deposu olduğunu söylemek mümkündür. Bunun delili de bazı metallerde gösterdiği itme ve çekme kuvvetidir. O halde manyetik alanda depolanmış bu enerjiyi itme ve çekme kabiliyetinden istifade ile tekrar kinetik enerjiye (Mıknatıslığa bağlı olarak devamlılık arz eder şekilde) çevirmek niçin mümkün olmasın?!... Kanal açmak veya sifon kurmak işte bütün mesele burada...

İnternet yayınlarından ve video görüntülerinden bu konuda amatör ve profesyonel pek çok çalışma yapıldığını görmek mümkündür. Özellikle perpetual motion (Daimi hareket) ile uğraşanlar mıknatıstaki enerjiyi bu maksatla kullanmaya çalışmaktadır. Ayrıca mıknatıs motoru (Magnet motor – magnetör) yapılabildiği takdirde kullanacağı enerjiyi kendi bünyesinde bulundurduğundan ilave bir enerji ihtiyacı doğurmayacak ve ekonomik olacaktır. Buhar, elektrik, petrol veya nükleer madde gibi bir enerji kaynağı kullanmayan, atık üretmeyen bir motor çevre sağlığı açısından da büyük fayda sağlayacak, dünyanın çehresi de hayli değişecektir.. Hatta bir adım ileri düşünce ile mevcut pil ve batarya konsepti değişip, mıknatıstan istifade ile uzun bir ömre sahip kaynaklar haline gelecektir. Manyetik güçten yararlanarak kinetik enerji elde etmek isteyen, pek çok araştırmacı henüz bu başarıya ulaşamamıştır. Zira göldeki potansiyel enerjiyi suyu tasla naklederek kinetik enerjiye çevirmek, açıkça yöntem yanlışlığına delalet etmektedir. Mekanikçilere bu alanda çok iş düştüğü kanaatindeyim.

Bilim adamları magnetör yapılamayacağını iddia etmekte ve bu iddialarını Gaus yasaları ile enerjinin sakımı kanununa dayandırmaktadırlar. Zira magnetik alanı bir kinetik enerji kaynağı olarak kabul etmemektedirler. Kısmen bu düşünce doğru olsa da bence yanıldıkları nokta da burasıdır. Geçmişte zayıf mıknatıslarla yüksek güç elde etmek zaten mümkün değildi. Bugün pek çok başarısız magnetör denemesi bilim adamlarının bu görüşünü haklı çıkarsa da, her gün daha çok artan araştırmalar ve günümüzde neodimyum, alüminyum-nikel-kobalt (Alnico) ve samaryum alaşımlarından güçlü mıknatısların yapılması, magnet motor (magnetör) icadına çok yaklaşıldığını düşündürmektedir
.

İlhan BÜYÜKYÖRÜK
(12.04.2012-Gemlik)

 
 
  Bugün 12 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol