BUKET VE MAGNETİZMA
  Biyomanyetik - Yön Bulma
 

BİYOMANYETİK-YÖN BULMA :

Biyo-manyetizma, bilim dünyası içinde canlı organizmalar ile manyetizma arasındaki ilişkiyi araştıran, tıp, biyoloji, fizik gibi birden çok ana bilim dalını ve mühendislik uygulamalarını kapsayan yeni bir bilimsel araştırma sahasıdır. Canlılar ile manyetizma ilişkisi hep gizemli bir fenomen olarak ilgi çekmiştir. Ancak konunun sistematik ve bilimsel olarak incelenmesi oldukça yenidir.

Son 50 yıldır yapılan ilmi araştırmalar göstermiştir ki; birçok canlı manyetik alanı hissetmekte ve değişik gayeler için kullanmaktadır. Şu ana kadar manyetik algılama konusunda en geniş araştırma, posta güvercinleri ve göçmen kuşlarda yapılmış olmakla birlikte, denizde göç yapan balıklarla, kaplumbağalar da araştırılmaktadır.

 Biyomanyetik yön bulmada ilk dikkat çeken hayvan,  güvercinlerdir. Bir güvercinin binlerce kilometrelik uçuş menzili göz önüne alındığında yuvası, minicik bir noktadan farksızdır.  Buna rağmen güvercinler yuvalarının yolunu tanımadıkları bir bölgede olsalar dahi her defasında hatasızca bulabilirler.


Güvercinin gagası elektron hızlandırıcı laboratuarda bilim adamları tarafından oldukça ayrıntılı biçimde incelenmiş güvercinlerin üst gagasını kaplayan derinin duyusal sinir hücresine giden liflerinde (dendritlerinde) demir içeren maghemit ve manyetit parçacıklarına sahip olduğu belirlenmiştir. Dendritler üç boyutlu ve oldukça kompleks bir yapıya sahiptir. Dünyanın dış manyetik alanına çok duyarlı olan özel yaratılmış bu alıcılar, manyetik alanda meydana gelen değişikliği üç bileşeni ile ayrı ayrı analiz ederek elde ettiği verilere göre yönlendirme yapabilmektedir. Ritz ve arkadaşlarının yaptığı bir başka araştırmada gözün retina sinirlerindeki kriptokromların kuşlarda manyetik alan tespitinde rol aldığı anlaşılmıştır. Bu araştırmalara dayanarak manyetik alanın güvercinler tarafından hissedildiğini ve hatta manyetik alan çizgilerinin kısa mesafede fark edildiğini söylemek mümkündür.

Posta güvercinleri üzerinde yapılan deneylerde, güvercinlerin bölgelerinden ayrılmadan önce muhtemelen bölgenin coğrafi özelliklerine bir defa daha bakmak için evlerinin üzerinde son bir tur attıkları gözlemlenmiştir. Yollarını bulmada o bölgenin özelliklerini tanımanın ne kadar önemli olduğunu denemek için yapılan deneyde, güvercinlerin gözlerine opak lensler takılarak kuşun önünü 1-2 m. dışında görebilmesi engellenmiştir. Ancak kuşlar yine de evlerini bulmuşlardır. Daha sonra Güneş’i hissederek yollarını buldukları öne sürülmüş, ancak hiç güneşin olmadığı bir kış gününde de bırakıldıklarında yine evlerine dönebilmişlerdir. Ancak başlarının üzerinde Dünyanın manyetik etkisini yok edebilecek güçte mıknatıslar konulduğunda, kuşlar yollarını kaybetmiştir. Deney sonucu; güvercinlerin yön bulmada Dünya’nın manyetik alanından yararlandığı fikrini doğrulamaktadır.


Daha sonra yapılan araştırmalarda, dünyanın manyetik alanının özellikle kuş türleri üzerinde etkili olduğu anlaşılmıştır. Yapılan çeşitli çalışmalarla, kuşların yerin manyetik alanından yararlanarak yönlerini bulmalarını sağlayan oldukça gelişmiş bir “manyereseptör” (manyetik alan algılayıcısı) sistemine sahip oldukları ortaya konmuştur. Bu sistem sayesinde, kuşlar, göç sırasında dünyanın değişen manyetik alanını hissederek, yönlerini belirlemektedirler. Deneyler, göçmen kuşların, manyetik alandaki %2’lik bir değişimi bile algıladıklarını göstermiştir.

(Kaynak : -Soner EFE, Kuş Gözündeki Pusula, Sızıntı dergisi temmuz 2010 sayı 378.
 -
http://bloghaber.net/wp-content/uploads/2013/05/guvercin7.jpg -http://kopek burada.org/kuslarin-gocleri-kuslar-neden-goc-eder-ler-nereye-goc-ederler)        

 

Balıkların yön bulmada manyetizmadan yararlandığına dair düşünceler 2013 yılında yapılan bir deneyle doğrulandı. Alsea Nehri havzasındaki Oregon Balık Üretme Çiftliği Araştırma Merkezi'nde yapılan deneyle, yavru kral somon balıklarının manyetik duyuya sahip olduğu görüldü. Araştırma sonuçları Current Biology’de yayımlandı.


Bazı araştırmacılar balıkların yön bulma konusunda Dünya’nın manyetik alanından yararlanıyor olabileceklerini öne sürmekteydi. Bu hipotezi sınamak isteyen bir grup araştırmacı, Alsea Nehri havzasındaki Oregon Balık Üretme Çiftliği’ndeki üreme havuzlarında, suni manyetik alan üretti ve bu havuzlardaki balıkların yüzme doğrultularını gözlemledi. Doğal yaşam alanlarının kuzey sınırlarındaki bölgelerdekine benzeyen manyetik alanlara maruz kalan balıkların güneye, doğal yaşam alanlarının güney sınırlarındakine benzeyen manyetik alanlara maruz kalan balıkların ise kuzeye doğru yüzdüğü görüldü. Bu sonuçlar balıkların bir manyetik duyuya sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca deneyler sırasında gözlemlenen balıklar daha önce balık üretme çiftliğinin dışına hiç çıkmadıkları için bu duyunun tecrübe ile öğrenilerek değil kalıtsal olarak edinildiği anlaşılıyor. Ancak araştırmayı yapan ekibin üyelerinden Dr. N. F. Putman, balıkların yön bulma konusunda manyetizmadan başka şeylerden de -örneğin Güneş'in konumundan ya da koklama duyularından da- yararlanabiliyor olabileceklerini belirtiyor.

(Kaynak: Manyetizma sayesinde yön bulan balıklar Dr. Mahir E. Ocak. 09/03/2014 -http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/manyetizma-sayesinde-yon-bulan-baliklar#sthash.udhydgx3.dpuf)

Yön bulmada maharet sahibi olan arıların karnında, bir milyondan fazla manyetik kristal bulunmuştur. Ayrıca kelebeklerde, ton balıklarında, yunus balıklarında, tarla faresinde, yarasada, deniz kaplumbağalarında da aynı kristaller mevcuttur. Artık geriye, bunları pusula olarak kullanan bu hayvanların haritayla bağlantıyı nasıl kurup yerlerini nasıl bulduklarını araştırmak kalıyor.(01.03.2015)




 
 
  Bugün 20 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol