Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sevda yolu aşka gider
Aşk yolcusu sevilmez mi?
Gülistanda açar güller,
Koklamaya gidilmez mi?
Tul-ı emel Çalab''adır.
Mezar taşı kalabadır.
Gördüm ölmüş yatanların,
Ahretinde dirilmez mi?
Uçan kuşa kanat gerdim,
Karıncaya yolum verdim.
Çiçeğe suyun gönderdim.
Kuru toprağın bilmez mi?
Dervişi kul hakkı yakar,
Terazide tartmaz satar.
Günahtan sakınan bir er,
Cennetine verilmez mi?
Ademi verdin dünyaya.
Gece ışık koydun aya.
Hallac ile geldik yaya,
Hak babından girilmez mi?
Ne Yunus''um ne Mevlana,
Benim işim aşktan yana.
Leyla ile Mecnun''una,
Sevda veren bilinmez mi?
İlhan oldum unutuldum.
Sevda nehrinde yutuldum.
Dost meclisine katıldım,
Bir söz hakkı verilmez mi?
25.07.1999/İlhan BÜYÜKYÖRÜK
NOT :
Tul-ı emel : Sonsuz istek, dilek
Çalap : Allah.
Bab : Kapı
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 80 ziyaretçi (90 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|