Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Uğraştım da yedi yıl, kurdum gönül köşkünü,
Yedi günde dağıtıp, yerle yeksan bıraktın.
Hey sevdadan anlamaz, boş gururun düşkünü,
Bu dünyamı sersefil, köşkü viran bıraktın.
Gözlerin yalvar yakar, dilinse inkâr etti.
Aramıza çektiğin, görünmez büyük setti.
Aktı zaman sel gibi, işte son nefes bitti.
Ruhumu sen kabzettin, narda fazan bıraktın.
Kankırmızı bir halı sermedim mi yoluna!
Çok mu büyük günahtı, tutununca koluna?
Seni kim sever böyle? Bak sağına soluna,
Üç mevsimi harcadın, yaslı hazan bıraktın.
Yay dedin de zamanı, yaymadım mı önüne?
Verdim sonsuz teminat, yarınına, dününe.
Alacağım var benim, senden mahşer gününe,
Dön arkana bir kez bak, yarım insan bıraktın.
İlhan BÜYÜKYÖRÜK-İSTANBUL
(Fazan = meyvenin ince kabuğu, kavus)
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 55 ziyaretçi (62 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|